Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 15 yıl santral memurluğu yapan 47 yaşındaki Kocaman, 2011’de emekliye ayrıldıktan sonra İstanbul’dan ailesiyle eşinin memleketi Bilecik’e taşındı.
Kendisi gibi doğuştan engelli eşi, 20 ve 9 yaşlarındaki kızları, 5 yaşındaki oğluyla mutlu bir hayat süren Kocaman, Bilecik Engelsiz Yarınlar Derneğinin (BİEYDER) yönetici ve üyeleriyle tanıştı.
Yeni bir şehirde yeni arkadaşlar edinen Kocaman, yatılı okulda öğretmeninin teşvikiyle elleriyle yoklama ve sayma yöntemini öğrenmesi sayesinde dernek binasında yelek, kazak, patik, bere ve atkı gibi aksesuarlar örüp pazarda satarak aile bütçesine katkı sağlıyor.
Hafta içi her gün anaokulu öğrencisi oğluyla dolmuşa binen Kocaman, onu okula bıraktıktan sonra derneğe gelerek arkadaşlarıyla buluşuyor, el işi örgü yaparken şarkılar söylüyor.
Çiler Kocaman, AA muhabirine, eşiyle tanıştıktan iki yıl sonra evlendiklerini, çocuklarının herhangi bir sağlık sorununun olmadığını anlattı.
Büyük kızının üniversiteye gittiğini, ilkokul 4’üncü sınıf öğrencisi küçük kızını okula eşinin bıraktığını belirten Kocaman, “Çok zorlanmıyorum. Önceden İstanbul’da yaşıyordum. Büyük kızım liseyi İstanbul’da okumak istemedi. ‘Evime yakın olan bir yerde ulaşımda sıkıntı çekmeden okumak istiyorum.’ dedi. O yüzden Bilecik’e taşındık.” diye konuştu.
“Hayatım yatılı okullarda geçti”
BİEYDER Başkanı Aslıhan Volkan’la 3 yıl önce tanıştığını, örgü yaparak satmanın maddi kazancın yanında huzur verdiğini dile getiren Kocaman, şöyle devam etti:
“İnsanlar burada çaba sarf ediyorlar, bir şeyler üretiyorlar. Onların da sonuçta kazanmaya, işe ihtiyacı var. Biz de böyle bir işe giriştik. İyi de oldu, herkes bir şekilde emeğinin karşılığını alıyor. İnsanlar belki bunu yadırgıyor. Belki de garip geliyor insanlara. ‘Nasıl örüyorsun?’, ‘Yoksa görüyor musun?’ gibi sorular soruyorlar ama örmek çok görme gerektiren bir şey değil. Aslında biz görme gerektiren işleri de yapıyoruz. Benim yapamadığım örnekleri yapan birçok görme engelli insan da var. Hayatım yatılı okullarda geçti. Ben örgüyü ilkokulda yatılı okurken müzik öğretmenimden öğrendim. Aslında hobi olarak yapıyordum. İnsan ürettiği zaman daha mutlu olur ya öyle olduğu için ben de devam ediyorum. Köpekler için kazaklar, şapkalar, bebek kazakları, hırkaları, yetişkinler için hırkalar, şallar gibi birçok şeyi örüyorum. İstenildiği takdirde örülebilecek her şeyi örebilirim.”
İnternet ortamında sohbet odalarının bulunduğunu aktaran Kocaman, dernek faaliyetlerinin dışında kitap söyleşilerine katıldığını, e-KPSS kurslarında yöneticilik yaptığını bildirdi.
İnsanın kendine güvenmesinin önemine işaret eden Kocaman, “Aslında en önemli olay bu. Kendine güvendiğin zaman birçok şeyi aşıyorsun. Her şeyin bir çözümü var. Aslında hedefimde hukuk vardı, hakim ya da savcı olmak istiyordum. Ailevi sebeplerden dolayı olmadı ama şimdi istediğim her şeye bir şekilde kavuşuyorum.” dedi.
Kocaman, okullarda insanların engellilere karşı daha da bilinçlenmesi amacıyla eğitimler verdiğini, bu anlamda farkındalığa katkı sağlamaya çalıştığını sözlerine ekledi.
“Çiler Hanım’ın azmi ve anneliği tüm insanlara örnek oluyor”
Dernek başkanı Aslıhan Volkan da 4 yıl önce Bilecik’te yaşayan engelli bireylerin anneleriyle Halk Eğitimi Merkezi işbirliğinde atölye kurduklarını belirtti.
El sanatları kursları düzenlediklerini, engel gruplarına göre anne ve çocuklarla çalışmalar yaptıklarını anlatan Volkan, şunları kaydetti:
“Çiler Hanım’la dernek vasıtasıyla tanıştık. Halk Eğitimi Merkezi usta öğreticisi Emine Çatal hocamızın destekleriyle örgülerini yapıyor. Ortamımız başkalarına farklı gelebilir ama bizim için hayatımızın doğalı. Benim gibi engelli çocuğu olan kadınlar için bu hayatımızın bir gerçeği. Özellikle doğuştan engelli bireyler için engellerle doğuyorsunuz ancak herhangi bir insandan hiçbir farkınız yok. O yüzden de biz kendi içimizde çok fazla yadırgamıyoruz. Bize gayet hayatın akışında doğal geliyor. Çiler Hanım da engelli bireylere örnek teşkil ediyor. Her insanın üretmesi, ekonomiye katkı sağlaması, sosyal hayatın tam içinde olması derneğimizin de amaçlarından biri. Çiler Hanım’ın azmi ve anneliği tüm insanlara örnek oluyor.”