ABD Başkanı Joe Biden, “ABD, İsrail’in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız.” dedi.
Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada Biden, İsrail–Filistin çatışmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hafta sonu Hamas‘ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları‘nın İsrail’e yönelik saldırılarında 1000’den fazla kişinin “katledildiğini” söyleyen Biden, ölenler arasında en az 14 ABD vatandaşının olduğunu bildirdi.
Biden, Hamas’ı “varoluş amacı Yahudileri öldürmek olan terör örgütü” şeklinde tanımladı. ABD Başkanı, “bebeklerin ve barışı kutlamak için müzik festivaline katılan gençlerin öldürüldüğü, kadınların da tecavüze ve saldırıya uğrayıp ganimet olarak sergilendiği” yönünde haberler olduğunu iddia etti.
“Hamas’ın vahşeti, kana susamışlığı DEAŞ’ın en büyük saldırılarını akla getiriyor” diyen Biden, İsrail’in yanında olduklarını ve bu kapsamda destek vereceklerini bir kez daha vurguladı.
Biden, “Hamas’ın Filistinlilerin itibarı ve kendi kaderini tayin hakkını savunmadığını” ileri sürerek, Hamas’ın Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını söyledi.
“Teröristlerin” bilerek sivilleri hedef aldığını kaydeden Biden, “Biz savaş hukukunu savunuyoruz. Bu önemli. Arada fark var.” dedi.
Rehineler arasında ABD’liler de var
Biden, ekibinin İsrail’in yanı sıra dünya genelindeki müttefikleriyle temas halinde olduğunu belirterek, Demir Kubbe’nin ikmali için ek mühimmat ve ekipman dahil askeri yardıma hız verdiklerini kaydetti.
Bu süreçte yönetiminin, Kongre ile de yakın istişarelerde bulunduğunu aktaran Biden, “kritik ortakların ulusal güvenlik gereksinimlerini finanse etmek için” acil eyleme geçmeleri çağrısında bulunacağını bildirdi. Biden, bunun siyasetle değil, “dünyanın ve ABD’nin güvenliği” ile ilgili bir mesele olduğu mesajını verdi.
Biden, Hamas’ın rehin aldığı kişiler arasında Amerikan vatandaşlarının da olduğunu belirterek, istihbarat paylaşımı için ekibini İsraillilerle ortak çalışmaları üzerine yönlendirdiğini bildirdi.
“İlave askeri desteğe hazırız”
ABD’nin caydırıcılığını artırmak için bölgedeki askeri pozisyonunu güçlendirdiğini söyleyen Biden, USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile ona eşlik edecek kruvazör ve saldırı gemilerini Doğu Akdeniz’e yönlendirdiklerini hatırlattı.
Biden, bu kapsamda gerektiğinde ilave askeri destek sunmaya hazır oldukları mesajını verdi.
“Kimse bu durumdan istifa etmesin”
ABD Başkanı, “Tekrar söyleyeyim, bu durumdan istifade etmeye çalışan herhangi bir ülke, herhangi bir örgüt, herhangi bir kimseye tek bir sözüm var: Yapmayın.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan ülkesinde nefrete yer olmadığını savunan Biden, ABD’de ne Yahudilere ne de Müslümanlara karşı nefrete yer olmadığını söyledi.
Biden, sözlerini, “Hiç şüpheniz olmasın. ABD, İsrail’in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız. Bu kadar basit.” diyerek tamamladı.
Netanyahu ile görüştü
Biden, konuşmasından önce X sosyal medya hesabından, yardımcısı Kamala Haris ile birlikte İsrail’deki gelişmelere ilişkin durum güncellemesi almak ve sonraki adımları yönlendirmek için üst düzey ekibiyle Beyaz Saray Durum Odası’nda gerçekleştirdiği toplantının fotoğrafını paylaşmıştı.
ABD Başkanı, toplantıda İsrail’e verdikleri destek, “düşman aktörlerin caydırılması ve masum insanların korunması” konularında koordinasyon için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile çevrimiçi bağlantı kurarak görüştüklerini kaydetmişti.
ABD’den İsrail’e askeri yardım
ABD, İsrail’e yardıma hazır olması amacıyla uçak gemi filosunu Doğu Akdeniz’e gönderme kararı almış, USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile ona eşlik edecek kruvazör ve saldırı gemilerinin Doğu Akdeniz’e doğru yönlendirildiğini duyurmuştu.
ABD Hava Kuvvetlerinin bölgedeki F-35, F-15, F-16 ve A-10 savaş uçağı filolarının artırılması yönünde de adımlar atıldığı bilgisi paylaşılarak, “ABD, gerekirse bu caydırıcılık duruşunu daha da güçlendirmek için küresel olarak güçlerini hazır bulunduruyor.” değerlendirmesinde bulunulmuştu.
Pentagon, İsrail’e olan savunma desteğini arttırdıklarını ve buna hava savunma sistemleri ile mühimmatların da dahil olduğunu belirtmişti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de sahaya asker gönderme gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtmişti.
Kirby, İsrail’e yapılacak yardımın ilk kısmının yolda olduğunu ifade ederek, “İsrail’in düşmanlarının şu anki durumdan istifade etmeye çalışmamaları için önümüzdeki günlerde daha fazla yardım duyuracağız.” ifadesini kullanmıştı.
İyon Denizi’nde İtalya ile geçen hafta deniz tatbikatları yürüten USS Gerald R. Ford taarruz grubu, ABD’nin en yeni ve en gelişmiş uçak gemisi olarak biliniyor.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 1000 İsraillinin hayatını kaybettiği, 106’sı ağır 2 bin 806 kişinin de yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 260’ı çocuk, 200’ü kadın olmak üzere 900 kişinin yaşamını yitirdiğini, 4 bin 500 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da ise İsrail askerlerinin saldırılarında 21 kişinin öldüğü, yaklaşık 130 kişinin de yaralandığı bildirilmişti.