Birleşmiş Milletlerde (BM) danışma statüsüne sahip Chicago merkezli sivil toplum kuruluşu Justice For All (Herkes İçin Adalet) Başkanı Abdul Malik Mujahid, Hindistan’daki Müslüman nüfusun durumuna ilişkin, “Müslümanlar eğitim ve iş hayatında ayrımcılığa uğruyor ve Hinduların gerisinde bırakılıyor. Ülkede Müslümanlara yönelik ayrımcılık, Müslümanların hayatını her geçen gün daha da zorlaştırıyor.” dedi.
Mujahid, AA muhabirine, Hindistan’da Müslümanların eğitim ve iş hayatında kurumsal olarak maruz kaldığı ayrımcılığı değerlendirdi.
Hindistan’da eğitimin kişinin sahip olduğu fırsatlara bağlı olduğunu belirten Mujahid, eğitimlerini yüksek puanla tamamlayan Müslümanların iş bulamadıklarını ve zorunlu eğitim gerektirmeyen işlerde istihdam edildiklerini söyledi.
Mujahid, Hindistan’ın Delhi şehrinde bisikletli çekçekle taşıma yapan Müslüman gençle yaptığı konuşmadan bahsederek, şunları anlattı:
“Müslüman gence neden başka işler yapmadığını sordum. Kendisi ve tüm kardeşlerinin yüksek lisansı tamamladığını fakat kimsenin onlara iş vermediğini, mecburen eğitim gerektirmeyen bu tür işlerde çalıştıklarını söyledi. Müslümanların eğitim seviyesiyle Hinduların eğitim seviyesi arasında yaklaşık yüzde 15 fark var. Müslümanlar eğitim ve iş hayatında ayrımcılığa uğruyor ve Hinduların gerisinde bırakılıyor. Ülkede Müslümanlara yönelik ayrımcılık, Müslümanların hayatını her geçen gün daha da zorlaştırıyor.”
“Sığır eti tüketen Müslümanlara karşı Hindu çocuklarda büyük ön yargı oluşturuluyor”
Hindistan’da birçok Müslümanın kuzeyde bulunan bölgelerde yaşadığını ve Urduca konuştuğunu kaydeden Mujahid, Müslüman çocukların Hintçe ve İngilizce öğrenmek için birden fazla okula gittiğini ve bu durumun eğitimde isteksizliğe sebep olduğunu ifade etti.
Mujahid, Hindistan’da bir öğretmenin, geçen yıl ağustosta, sınıf arkadaşlarının önüne çıkardığı 7 yaşındaki Müslüman çocuğu dininden dolayı aşağıladığı ve diğer öğrencilerden sırayla tokat atmalarını istediği görüntülere atıfta bulunarak, öğretmenin çocuğa, Müslüman yerine aşağılama olarak kabul edilen “Mohammedan” ifadesiyle seslendiğini ve Müslüman annelere hakaret ettiğini aktardı.
Hindistan’ın bazı eyaletlerinde başörtülü Müslüman kızların eğitim almasının yasaklandığına dikkati çeken Mujahid, “Başörtülü kızlar okula gidemiyor, Yaklaşık 100 bin Müslüman kız birkaç yıl boyunca bu nedenle okuyamadı. Hindistan anayasası din özgürlüğü olduğunu iddia ediyor fakat kanunlar başörtüsünü İslam’ın bir parçası olarak görmüyor. İslam, Hindular tarafından değil inanan Müslümanlar tarafından tanımlanmalı.” görüşünü paylaştı.
Mujahid, yalnızca eğitim alanında değil müfredatta da Müslümanların ayrımcılığa uğradığının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Müslüman mirası ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Bu yıl tanıtılan yeni müfredatta, Tac Mahal’in bir Müslüman tarafından inşa edildiğini bulamazsınız. Ortaokul ders kitaplarında ‘sığır eti yiyenler yalancıdır, hilekardır ve insanlara kötü davranır’ şeklinde metinler yer alıyor. Vejetaryen olmayanlar, dünyadaki tüm kötü niteliklere sahip kişiler gibi gösteriliyor. Sığır eti tüketen Müslümanlara karşı Hindu çocuklarda büyük ön yargı oluşturuluyor.”
“Müslüman iş adamlarına ve helal ürünlere karşı boykot uygulanıyor”
Hindistan hükümetinin ülkede en büyük işveren olduğunu aktaran Mujahid, “Müslümanlar, Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor ancak sadece yüzde biri iş hayatında yer alıyor. Hindistan’ın en yüksek kastı olan Brahmanların ise Hindistan’daki oranı sadece yüzde 3,5, iş hayatındaki oranları ise yüzde 61.” diye konuştu.
Mujahid, çoğu küçük esnaf olan Müslümanlara karşı ayrım uygulandığına işaret ederek, Gurugram şehrinde iş bulamayan Müslümanların sokak satıcısı olarak çalıştıklarını ifade etti. Mujahid, bölgede hiçbir işe kabul edilmemeleri nedeniyle tüm sokak satıcılarının yüzde 45’inin Müslüman olduğunu söyledi.
Tarımsal amaçlar dışında inek taşınmasının yasaklanmasının, et ve deri sektörünün ölmesine ve Müslümanların işsiz kalmasına yol açtığına vurgulayan Mujahid, Hindistan’da sadece bir eyalette 50 bin kasap dükkanının kapatıldığını dile getirdi.
Mujahid, ülkede Hindular tarafından helal kesimin “hayvan işkencesi” olarak gösterildiğine, inek tüketimine karşı yasak ve sığır taşınmalarına yönelik linç girişimleri olduğuna değinerek, “Müslümanlara ait iş yerlerine karşı büyük bir saldırı var. Müslüman iş adamları boykot ediliyor ve Müslüman zenginlere karşı kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Birçok Müslüman kasap, Hindulara rüşvet vermediği için işsiz kaldı çünkü rüşvet vermeyince sığırlarına el konuldu.” dedi.
Radikal Hindu grupların helal sertifikalı ürünlere boykot çağrısı yaptığını, helal sertifikalı ürün satışının “İslami ekonomik genişleme” olarak gösterildiğini belirten Mujahid, bu şekilde elde edilen gelirle, İslami teröre destek olunacağı görüşüyle Hindistan halkında korku oluşturulduğunu kaydetti.