İstanbul Bilgi Üniversitesi, uzun yıllar süren akademik çalışmaları ve katkılarıyla öne çıkan iki öğretim üyesi olan Prof. Dr. Jale Parla ve Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu’na, santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen bir törenle “Emeritus Profesörlük” unvanını takdim etti.
Bu unvan, her iki öğretim üyesinin Türkiye’deki karşılaştırmalı edebiyat ve sinema alanlarındaki disiplinlerin gelişimine sağladıkları önemli katkıları ve yetiştirdikleri öğrencileriyle akademik hayata büyük katkılar sağlamış olmalarının bir ifadesi olarak verildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan, “Jale Hocamız ve Feride Hocamız çok uzun yıllardır bizimle beraberler. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ayrılmaz değerlerinden, mesleklerinin duayenleri olan, yıllardır çok sayıda öğrencimizi yetiştiren, Üniversitemize önemli katkılarda bulunmuş Jale ve Feride hocalarımıza ufak bir minnet göstergesi olarak Emeritus Profesörlük unvanını takdim ediyoruz. Kendilerine Üniversitemize tüm katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ise “Hepimizin ufkunu açtıkları, başka bir dünyanın ve başka bir dilin mümkün olduğunu bize anlattıkları için çok teşekkür ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Belge de bugün özel bir gün olduğunu Jale Parla, Emeritus Profesörlüğe ayrıldığını belirtti.
Belge, şunları kaydetti:
“Akademik hayat, sadece mesleki bir ilişki kurmaktan ibaret değil, o işi beraber yapacağın insanlar son derece önemli. Uyum, arkadaşlık çok kıymetli. Jale ile 1970’lerde tanıştık. Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nü uzun yıllardır tanıdığım Jale’yle birlikte kurduk. Alışverişimiz sadece akademik değildi, çok iyi bir arkadaşlığımız var. Bundan sonraki hayatında ona mutluluklar diliyorum.” açıklamasında bulundu.
Emeritus Profesörlük unvanı için teşekkürlerini paylaşan Prof. Dr. Jale Parla ise “Eylül gelirken bir hüzün bastı. Bir refleksle ders notlarına da baktım. Sonra emeklilik hakkında düşündüm. Bana farklı bir hasat mevsimi gibi geldi. Bizim işimiz zaten ekip içmeyle ilgili bir iş. Ama çalışırken bu öylesine hızlı bir faaliyet ki. Emeklilikteki hasat farklı bir hasat. İnsanın kendine döndüğü, rahat ve yavaş düşünebileceği, hayatla ilgili her türlü hasadını düşünebileceği bir süreç olacak zannediyorum.”