Çolak, TÜAT ev sahipliğinde Antalya’nın Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen “3. Uluslararası Acil Tıp Kongresi”nde AA muhabirine ilk yardım, acil tıp eğitimi ve afete hazırlık konusunda Vakfın projelerine ilişkin bilgi verdi.
Türkiye’de toplumda, acil tıp eğitimi ya da ilk yardım farkındalığı konusunda eksiklik olduğunu gözlemlediğini ifade eden Çolak, ABD veya Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında, söz konusu farkındalığın ülkede yerleşmediğini dile getirdi.
Çolak, bunun nedeninin farkındalık eğitimleriyle ilgili eksiklikten ya da bir vakfın, derneğin bu konuyu sahiplenerek halkın eğitimine yönelik çaba sarf etmesiyle ilgili bir açıklıktan kaynaklandığını düşündüğünü kaydetti.
Acil konularla daha çok hastane öncesinde karşılaşıldığını, doğal olarak da ilk müdahalenin de hastanın ilk görüldüğü andan itibaren başladığını anlatan Çolak şöyle konuştu:
“Halkın acil tıp konusunda farkındalık eğitiminin olması bizlerin de işini kolaylaştıran bir durum. Örneğin arrest (kalbin durması) bir hastaya nasıl bir temel yaşam desteği vereceğini halkımızın bilmesi bizim için çok kıymetli. Çünkü hastanın arrest olduğu andan itibaren kardiyak kompresyonlarının, CPR’ının başlanmış olması hastanın hayatta kalmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri. Onun için acil tıp eğitimlerinin, ilk yardım eğitimlerinin halkımıza, yerele yayılarak artırılması gerekiyor. Bizim de Vakıf olarak acil yardım ya da ilk yardım eğitimlerinin halkımızla buluşturulmasıyla ilgili bazı projelerimiz var. İlerleyen süreç içerisinde ilk yardım konusunda bir farkındalık eğitimi oluşturacağız.”
Prof. Dr. Şahin Çolak, bu eğitimlere başlanılması gereken yaş aralığına dair yaptığı değerlendirmede, “Bu eğitimlere, ilkokulda başlayıp kademeli artırılarak lisede ve üniversitede devam edilmesi gerekiyor. İlkokuldan başlayıp çocuklara uygun şekilde nasıl ilk yardım müdahaleleri yapılabileceği anlatılarak ilerleyen sınıflarda daha güçlendirilmiş eğitimler mutlaka planlanmalı. Sonrasında bu eğitimler 5 yılda bir tekrar edilmeli.” ifadesini kullandı.
Travma Hastaları Uygunsuz Taşındığı İçin Problemler Yaşanıyor
İlk yardım eğitimi almayan kişilerin yaralı ya da hastalara yanlış müdahalesinin doğurabileceği sonuçlardan bahseden Çolak, özellikle trafik kazalarında, bu eğitimi almamış kişilerin yaralılara müdahalesinin daha sonradan düzeltilemeyecek tıbbi sonuçlara yol açabildiğini kaydetti. Yaralıların araçtan uygun şekilde çıkartılmasının ancak eğitimli kişilerce yapılabilecek bir uygulama olduğunun altını çizen Çolak, “karga tulumba” diye tabir edilen şekilde kişinin araçtan çıkartılmasının hastanın sağ veya sonrasında sakat kalmasıyla ilgili problemlere neden olabildiğini vurguladı.
Çolak, doğal olarak ilk yardımın geniş kapsamlı bir süreç olduğunu, sadece “hastaya kalp canlandırması yapmak” gibi değil, kaza anında, evde küçük yaralanmalarla ilgili neler yapılabileceğini de kapsayan bir eğitim modeli olması gerektiğini söyledi.
Bu tür yanlış müdahalelerle sık karşılaşıp karşılaşmadıklarına yönelik Çolak, “Özellikle travma hastalarının uygunsuz taşınmasından kaynaklanan sorunlarla çok sık karşılaştığımız oluyor.” diye konuştu.
Meslek Gruplarından Sonra Halkada Verilecek
Çolak, afetlere ve olası Marmara depremine hazırlık sürecine katkı sağlamak amacıyla başlatacakları çalışmayla ilgili şöyle bilgi verdi:
“Bu yılın başlangıcında büyük bir deprem yaşadık. Ben de ekibimle birlikte, acil uzmanları ve acil hocalarıyla birlikte Hatay’da görev yaptım. Orada gördüğümüz birçok konu vardı. Bunlardan biri de halkın afete hazırlık eğitimlerinin, farkındalık eğitimlerinin olmamasıydı. Depremden sonra yaptığımız ulusal bir kongremiz vardı. Ulusal kongremizde de hem deprem bölgesinde hem de diğer illerde çalışan hocalarımızın katılımıyla güzel bir afet çalıştayı gerçekleştirdik. Orada, meslek meslek ayrılarak afet farkındalık eğitimi yapılması gerekliliği üzerinde duruldu. Özellikle İstanbul’da beklenen bir Marmara depremi var, burada bir farkındalık eğitimi oluşturarak ilerlememiz gerektiği çalıştayımızdan çıkan en önemli konuydu. Sonra bu projelendirildi. Yakın zamanda meslek gruplarına ayrılmış afet farkındalık eğitimine başlayacağız.”
Proje kapsamında hangi meslek gruplarına eğitim verileceğine de değinen Çolak, “İlk başlayacağımız meslek gruplarından biri tıbbi mümessiller. Tıbbi mümessiller biraz daha tıbbi jargona hakim olan meslek grubu. Hekimlerle çok yakın çalışıyorlar. Orada ciddi manada insan gücü var. Bu insan gücünü de kullanmak hem de afete yönelik farkındalık oluşturmak için tıbbi mümessillere uygun bir afet farkındalık eğitim modeline yakın zamanda başlayacağız. Sonra mesleki gruplara ayrılmış bir farkındalık eğitimi, sonunda bunu halka uyarlanmış bir eğitim modeli haline getireceğiz.” şeklinde konuştu.