İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “26 Temmuz 2023 tarihinde yönetim kurulumuzun aldığı kararla Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne (MATAM) 6 milyon 120 bin avro katkıda bulunuyoruz.” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Türkiye İş Bankası ortaklığında hayata geçirilecek MATAM protokolünün imza töreni gerçekleştirildi.
Törende konuşan Aran, “6 Şubat 2023’te çok büyük bir deprem felaketi yaşadık ve bu deprem felaketinde on binlerce insanımızı kaybettik. İstiyoruz ki benzer bir felaket yaşadığımızda artık can kaybetmeyelim.” diye konuştu.
Bu felaketlerin önüne belki geçilemeyeceğini belirten Aran, “Bu felaketleri engelleme konusunda henüz teknoloji olarak oraya gitmedik ama bu felaketlerle karşılaştığımızda en azından canları kaybetmenin önüne geçebileceğimize inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Aran, depremde can kayıplarını engellemenin yolunun bilimden geçtiğini ve bunun da iyi ahlak ve etikle birleşmesinin önemli olduğuna dikkati çekti. Bu nedenle böyle bir merkezin kurulmasını çok önemsediklerini dile getiren Aran, şunları kaydetti:
“26 Temmuz 2023 tarihinde yönetim kurulumuzun aldığı kararla MATAM’a 6 milyon 120 bin avro katkıda bulunuyoruz. Grup merkezlerimizden Anadolu Sigorta’nın bu merkeze katkıda bulunması için sözleşme çalışmaları devam ediyor. Anadolu Sigorta’da çalışmalar bittiği zaman kendi duyurusunu yapacaktır. Aktif faylar bu fayları haritalama, jeoloji, elektronik haberleşme, deniz jeolojisi, deprem mühendisliği, yapı dinamiği, şehir planlama, yapay zeka gibi pek çok ayrı disiplinden uzmanın bir arada çalışacağı multidisipliner bu merkezin ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İstanbul depreminden önce bu çalışmaların sonuç vermesi olası can kayıplarının en aza indirilebilmesi bu bilime, bilimsel yaklaşıma vicdanla bilime katkıda bulunabilmek en büyük dileğimizdir. Umarım başarırız.
Özellikle deprem konusunda en çok önemsediğimiz ülkemizde aktif fay hatlarına ilişkin verinin toplanması, olmayan verinin üretilmesi, bu verilerin modern koşullarda saklanması. Bilimsel araştırma yapmak isteyen tüm akademisyenlerle bunların paylaşılabilmesi ve işlenmesi konusunu çok kıymetli buluyoruz. Yapay zekanın destek ve gücünden yararlanabilmek için olmazsa olmaz veridir. Öncelikle bu verinin sağlanması ülkemizdeki eksikliğin giderilmesi lazım. Öncellikle buna vesile olacağını düşünüyorum.”
“İşbirliğine İmza Atmanın Gururunu Yaşıyoruz”
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da İTÜ’nün kurulduğu 1773 yılından bugüne 250 yıllık geçmişiyle bilim ve teknolojiyi merkeze alan uluslararası eğitim sistemiyle, kurumsal ilişkileriyle, toplum nezdindeki itibarıyla Türkiye’nin en saygın ve köklü eğitim kurumlarından birisi olduğunu hatırlattı.
Koyuncu, 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ili etkileyen depremlerin hemen sonrasında İTÜ olarak afet bölgesini yakından incelemek ve kapsamlı bir rapor hazırlamak üzere inşaat mühendisliği, jeoloji mühendisliği, jeofizik mühendisliği, şehir planlama, mimarlık, çevre mühendisliği alanlarında uzman isimlerden İTÜ’lü bilim insanlarının vakit kaybetmeden ilk gün yola çıktıklarını söyledi.
Koyuncu, “Akademisyenlerin çalışmalarını sahada sürdürürken bizler de üniversite olarak öğrencilerimizle çalışanlarımızla ve mezunlarımızla bir yardım seferberliği içerisine girdik.” dedi.
Bugün hem Türkiye hem de bölge açısından katma değeri yüksek ve sosyal faydasının büyük olduğu işbirliğine imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten Koyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başta Marmara Bölgesi olmak üzere aktif fayların oluşturduğu tehlike ve riski açığa çıkarmak için dinamik, sayısal, interaktif tehlike ve risk haritalama tekniklerini geliştirmek ve aktif faylarda son kullanıcılar için yüksek hassasiyette tehlike ve risk verisi üretmek için ileri araştırmalar yapıp yeni yöntemler ve projeler geliştirmek amacıyla kurulan İTÜ, Türkiye İş Bankası Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’mizde bunun en güzel örneklerden birisi. Bu ortaklık sayesinde ülkemizin AR-GE gücünü çok daha üst seviyelere çıkarabileceğiz. Hedefimiz böyle güzel protokollerin sayısını artırmak. Bunun olması adına İTÜ olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz.”
MATAM Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Cenk Yaltırak ise “Burada en önemli faktör 6 Şubat depremleri. 6 Şubat depremlerinden öncede biz bu işleri yapmak istiyorduk. Yani insanları ikna etmeye çalışıyorduk, yeniliklere açık olunması istiyorduk ama maalesef sesimizi çok duyuramadık ama çalıştık.” dedi.
Yaltırak, İTÜ Rektörü Koyuncu’nun depremden sonra çok hızlı bir inisiyatif aldığını MATAM’ın kurulması adına ön ayak olduğunu kaydetti.
Depremin insan hayatının her noktasında olduğunu belirten Yaltırak, halkın binalarına takabileceği yeni ölçerler tasarladıklarının ve bunu neredeyse Marmara Bölgesi’nde isteyen herkesin evine koyacaklarının altını çizdi.
Yaltırak, “Artık biz Marmara’nın her yerine yerleştirdiğimiz sensörlerle dinleyeceğiz. Başta Marmara Bölgesi olmak üzere Türkiye’de aktif fayların oluşturduğu tehlike ve risklere dair dinamik, sayısal, interaktif tehlike ve risk haritalama teknikleri geliştirilecek.” diye konuştu.
Yaltırak, aynı zamanda bina bazlı ivme haritaları oluşturularak deprem senaryoları hazırlanacağını ve bu senaryolarla kentsel dönüşüm, sanayi planlama ve afete hazırlık altyapısı için veri üretileceğini belirtti.