Önceki dönemde sıkça yapılan döviz satışları ve piyasa dışı düzenlemelerle baskılanan döviz kurları, 28 Mayıs’tan itibaren serbest bırakılmıştı. Bu durumda, dolar ve avro kurlarında yükseliş yaşandı.
Seçimlerden önce dolar/TL 20’nin altındayken, seçim sonrasında 23’ü geçmişti. Dolar/TL, Merkez Bankası’nın 22 Haziran’daki toplantısına kadar 23,4-23,6 arasında dengelenmiş olsa da faizlerin yeteri kadar artmamasından dolayı tekrar yükselerek 26’yı aşmıştı.
Aynı şekilde, 28 Mayıs’tan önce euro/TL 21,5’in altındayken, seçim sonrasında 25’i geçmişti. Faiz toplantısından sonra ise euro/TL 28’i aşarak dengelemişti.
‘Döviz Satma’ Uygulamaları Sona Erdi
Yeni ekonomi yönetimi, önceki dönemde sıkça yapılan ‘döviz satma’ gibi uygulamaların son bulacağını ifade etti. Kamu bankaları, kurun dizginlenmesi amacıyla sınırlı olarak döviz satışı yapmaktaydı. Ancak son dönemde, kamu bankalarının döviz satışını durdurduğu belirtildi ve böylece döviz kurları serbest bırakılarak yükseldi.
Merkez Bankası TL Almaya Başladı
Ekonomi yönetimi, finansal sistemdeki bol lira likiditesini gösteren bir işaretle, üç yıl sonra ilk kez açık piyasa işlemleri yoluyla net TL alıcısı haline geldi. Bu durumda Merkez Bankası’nın döviz rezervleri birikmeye ve ekonomiye daha fazla lira enjekte edilmeye başlandı. Bankalar üzerindeki ‘menkul kıymet’ baskısının gevşetilmesi de TL likiditesinin artmasına katkı sağladı.
Bu gelişmeler sonucunda, lira cinsinden varlıkların üzerindeki faiz oranları düşerken, tasarruf aracı olarak çekiciliği azaldı. Üç aya kadar vadeli TL mevduat faiz oranları da yüzde 42’den yüzde 37,8’e geriledi. Bu durum, finansal sistemde likiditeyi artırırken, faiz oranlarını düşürerek ekonomik hareketliliği desteklemeyi hedefliyor.