SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

HaberX

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Gündem » Bakan Tunç’tan ‘Astlık Üstlük’ Açıklaması!

Bakan Tunç’tan ‘Astlık Üstlük’ Açıklaması!

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargıdaki krize yönelik açıklamalar yaptı. Sorunun çözülmesinin yeni anayasa ile düzelebileceğini dile getiren Tunç, "Mahkemeler arasından 'ast-üst' ilişkisi yok" ifadesini kullandı.

Yayınlanma:
Güncellenme:
Bakan Tunç’tan ‘Astlık Üstlük’ Açıklaması!

Bakan Tunç, “Yargı Teşkilatı Toplantısı” esnasında yaptığı açıklamalarda önemli konulardan bahsetti.

Türkiye İşçi Partisi milletvekili Can Atalay’ın tutuklu yargılandığı davada Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına uyulmama kararını yorumlayan Tunç, yargıdaki astlık üstlük ilişkisine vurgu yaparak yeni bir anayasa çağrısı yaptı.

Tunç, yargı krizi sebebiyle başlatılan “Meclis’i terk etmeme” eylemine eleştiri yaparak, “Oturma eylemi yerine çalışma eylemi gerekmektedir. Konunun yanlış yönlendirildiğini düşünüyorsak, bu bir amaçla yapılıyordur.” dedi.

Adalet Bakanı, ülkenin yeni bir anayasa gerektiğine vurgu yaparak, yüksek yargıda astlık üstlük ilişkisi bulunmadığını belirtti.

Tunç’un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Anayasa’nın birbiriyle çelişen birçok maddesi var. Kanun koyucunun iradesi dışında uygulanan veya uygulanmayan maddeleri var. Evet, AYM’nin kararları herkesi bağlar. Adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciinin Yargıtay olduğu maddesi de var.

Mahkemeler arasında astlık üstlük ilişkisi yok. Sorunun çözümü yeni bir anayasa yapmaktır. Hukuk devletinde sorunlar hukuk içerisinde çözülür. Birileri tarafından konu farklı yere çekiliyorsa kasıt vardır. Bu mesele hukuk içerisinde çözülecektir.

Sorunun çözümü yeni bir anayasa yaparak çelişkileri ortadan kaldırmaktan geçiyor. Anayasa değişikliği olmadan sorun kalıcı olarak çözülemez. TBMM’de grubu bulunan partilerimizin, milletvekillerimizin artık bu sorun karşısında duyarlı olacaklarına yürekten inanıyorum. Bizim TBMM’de oturma eylemine değil, çalışma eylemine ihtiyacımız var.

Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yakışıksız ifadeleri kabul edebilmemiz mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Sorunlar hukuk içerisinde çözülebilir. Ancak birileri tarafından farklı boyuta çekilmek isteniyorsa farklı bir kasıt vardır. Bu mesele hukuk içinde çözülecektir.

Bireysel başvuruda kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz diyor. AYM milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen Anayasa’nın 83’üncü maddesi nin 14’üncü maddeye atıf yaptığı durumların belli olmadığını savunurken, Yargıtay ise devletin güvenliğine ilişkin suçların, TCK ve Terörle Mücadele Kanunu’nunda ayrıca düzenlendiğini belirlilik ilkesine aykırılığın olmadığını ve bu maddelerin yıllarca böyle uygulandığını savunuyor.

Bazı bireysel başvuru kararları, Yargıtay’ın yıllarca oturmuş içtihatlarına aykırılık, teşkil ettiği ve ülkede içtihat birliğinin bozulmasına da yol açtığını görmek mümkün.

AYM üyeleri 15 üyeden oluşuyor. Şu anda AYM’nin önünde 129 bin 900 bireysel başvuru dosyası var. Bu 129 bin 900 dosyaya 15 üye bakacak. Ve bu dosyaların büyük çoğunluğu da kesinleşmiş mahkeme kararlarına ilişkin. 15 üyenin 129 bin 900 dosyayı süresi içerisinde incelemesinin imkansızlığı da açık. AYM de bundan yakınıyor zaten.”

İlgili Haberler