Mehmet Nida Garipoğlu, savcılığa bir dilekçe verip oğlunun mezarının açılmasını ve DNA eşleştirmesinin gerçekleştirilerek gerçeğin gün yüzüne çıkarılmasını istedi.
Baba Garipoğlu, 6 Ekim tarihinde avukatıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede, oğlunun gerçekleştirdiği cinayetin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, zaman zaman süreklilik arz eder biçimde olayın gündeme getirildiğine vurgular yaptı.
Sunulan dilekçede, “Toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulması ve günümüz tabiriyle ‘tık’ alması sebebiyle olaya ilişkin geçmişte yaşananlar, sosyal medya ortamlarında komplo teorisi niteliğinde asparagas haberler aracılığıyla çarpıtılarak yayılmakta ve bu komplo teorileri bir noktadan sonra şehir efsanesi haline gelerek toplumun geniş bir kesiminde karşılık bulmakta ve bu yalanlara itibar edilmekte, sonuç olarak müvekkilin oğlunun ölmediğine, cezaevinden kaçırıldığına toplum inandırılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 senesinde Cem Garipoğlu tarafından katledilmişti. Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayet işledikten 197 gün sonra teslim olmuş, daha sonrasında girdiği cezaevinde hayatına son vermişti .
Mehmet Nida Garipoğlu’nun da evlat kaybeden bir baba olduğuna yönelik belirtilen dilekçede, gerçek olmayan ithamlarla toplumun yanlış yönlendirildiğini ve ailenin cezalandırıldığı belirtti. Cem Garipoğlu’nun olay zamanında 13 yaşında olan kız kardeşi Sakine Garipoğlu’na yönelik gerçekleştirilen haberler sonrası toplumsal linçe uğratıldığı, tehditler sebebiyle büyük sıkıntı ve ızdırap çektiği söylendi.
Verilen dilekçede, ailenin, internette olan mesnetsiz içeriklerin ortadan kaldırılması için girişimde olmadığını ve de sosyal medya üzerinden kendilerine yapılan hakaret ve tehditlere karşı bir hukuki girişimin olmadığının da altı çizildi.