Ali Atay Ekranlara Ara Verme Nedenini Açıkladı

#image_title

Ali Atay, Hazal Kaya ile 2019 yılında dünya evine girdi ve bu mutlu evliliklerinden Fikret Ali ve Leyla Süreyya isimlerini verdikleri iki çocukları dünyaya geldi. Ali Atay, geçtiğimiz günlerde Şişli Belediyesi ile Film Yönetmenleri Derneği’nin iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘Şişli’de Film Perdede, Yönetmen Sahnede’ etkinliğinde sinemaseverlerle buluştu.

Yönetmen Eylem Kaftan’ın küratörlüğünü üstlendiği etkinlik, City’s sinemalarında gerçekleşti. Ali Atay, söyleşi öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.

“Oyunculuk ve Yönetmenliği Birleştirmeye Çalışıyorum’’

Ünlü isim, oyunculuk ve yönetmenlik kariyerini bir arada yürütmediğini belirli dönemlerde yönetmenlikle daha fazla ilgilendiğini söyledi. Atay, “Hem yönetmenliği hem oyunculuğu bir arada yürütmüyorum, ara veriyorum. Bir dönem sadece oyunculuk yapıyorum, sonra sadece yönetmenlikle ilgileniyorum. Yani, bu dönemsel olarak değişiyor. Şu an hem oyunculuğu hem de yönetmenliği birleştirmeye çalıştığım bir dönemdeyim” şeklinde konuştu ve ekledi:

Bir senaryo yazdım ve bu senaryoyu ekibimle birlikte çekip oynamayı planlıyorum. Bu sürecin hem avantajları hem de dezavantajları var. Oyunculuk sırasında sadece kendi performansından sorumlu olduğunuz için bu durumun kendi özel zorlukları bulunuyor. Çekim aşamasında ise tüm ekibin sorumluluğu sizin üzerinizde olduğu için farklı bir set dinamiği ve sorumluluk gerektiriyor.

Televizyon Tüketiyor İnsanı

Ali Atay, televizyon ekranlarına ara verme nedenini yaşadığı tükenmişlik sendromuna bağladı. Atay, ekranda çalışmanın insanı zorladığını vurgulayarak, “Doğruyu söylemek gerekirse, televizyonda çalışmak gerçekten zor bir iş. Son olarak bir dizi projesi üzerinde çalıştık. Yani 7/24 setteydik. Bu süreçte kendime, çocuklarıma, eşime ve aileme ayıracak yeterli zaman bulamadım. Televizyon işi gerçekten yorucu ve insanı tüketebiliyor. 150 dakikalık bir televizyon programını bir haftada yetiştirmek oldukça zorlu bir süreci içeriyor. Tükenmişlik sendromu %100 var. Yani olmaz mı?” şeklinde konuştu.

Oyuncu, “Şöyle düşünün, sürekli sette oluyorsunuz, yüzünüzde makyaj, saçınızda değişiklikler var ve sürekli bir karakteri canlandırıyorsunuz” dedi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Altı gün boyunca sadece bir gün tatil yapabilmek, insanı darmadağın edebiliyor. Bu durum, dağılma sendromuna yol açabiliyor. Bir gün boyunca çocuklarımı göremediğimde özlem duyuyorum. Gerçekten zor bir iş. Bu dengeyi kurmak zor, sendikalar elinden geleni yapmaya çalışıyor, reklamcılar da farklı taleplerde bulunuyor. Televizyon dünyası oldukça karmaşık bir ortam, 150 dakikalık işlerle başa çıkmak kolay değil. Bu, insanın sınırlarını aşabilen bir durum. Bu yüzden ekrandan uzak durmaya çalışıyorum ancak bazen gerçekten reddedemeyeceğim bir rol teklifi gelirse değerlendiririm.

Babalık İnanılmaz Bir Duygu

Ali Atay, kızı Leyla Süreyya’nın sekiz aylık olduğunu ve babalığın kendisine yaşattığı duyguları şu sözlerle ifade etti: “Babalık gerçekten müthiş ve inanılmaz bir deneyim. Hiçbir şeye benzemiyor. Şu an kızım sekiz aylık oluyor ve gelecekte nasıl bir ilişkimiz olacağını merakla bekliyorum. Şimdilik gülücükler saçıyor ve bu anların tadını çıkarıyorum” dedi.

Ünlü isim, çocuklarıyla reklam filmlerine sıcak bakıp bakmadığına dair soruya şu şekilde yanıt verdi: “Reklam teklifleri geliyor ancak Hazal’la karar veremiyoruz, bilemiyoruz. Çocukları sete çıkarmak pek içimize sinmiyor. Onları böyle kameralar önüne çıkarmak istemiyoruz, onları korumak istiyoruz. Kesin bir karar vermek zor ancak uygun şartlar oluşursa belki düşünülebilir.”

Seyirciden Çok Dayak Yedim

Ünlü oyuncu ve senarist Ali Atay, beş yıl önce vizyona giren “Ölümlü Dünya” filmi ile ilgili ilginç bir itirafta bulundu. Atay, “Ölümlü Dünya’yı ilk çektiğimde izleyiciden çok dayak yemiştim. Çünkü o dönemde çok yeni bir komedi tarzıydı ve insanlar alışkın değillerdi. Ancak zamanla izleyerek alıştılar. Şimdi ise senaryosunu yazdığım bu dizi için de benzer bir durum yaşayabilirim” dedi.

Exit mobile version