BURSA (İGFA) – Kronik bir hastalık olan varisin oluşumuna karşı gerekli tedbirlerin alınması ve tedavisinin ertelenmemesi gerektiğini söyleyen Kahraman: “Varis; toplardamarlardan kanın kalbe geri gönderilmesinde fonksiyonel olan kapakçıkların bozulması sonucunda kanın yer çekimi tesiri ile bilhassa bacaklarda birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Varisler gerek kozmetik gerekse ağrı ve uyuşma üzere sorunlar ile hastanın ömür konforunu kıymetli derecede etkilemektedir. Kronik bir hastalık olan varisin oluşumuna karşı gerekli tedbirlerin alınması ve tedavisinin ertelenmemesi gerekmektedir. Varis birinci vakitlerde bireyde yalnızca kozmetik sıkıntılar açığa çıkarabilir. Lakin tedavi edilmediği takdirde bacaklarda ağrı ve uyuşma üzere semptomlara hatta varisli bölgede yaralara bile neden olabilmektedir.’’ dedi.
Gebelik ve Menopoz Periyotlarına Dikkat
Varis’in bayan ya da erkek ayırt etmeksizin herkeste görülebileceğini söz eden Doç. Dr. Kahraman, “Yapılan araştırmalarda toplumun yarısının varis sorunu yaşandığı bilinmektedir. Daha çok; bayanlarda, gebelik ve menopoz üzere hormonal istikrarın değiştiği periyotlarda, çok kilolularda, ileri yaşta olan bireylerde, kronik öksürüğü bulunan şahıslarda, kabızlık sorunu yaşayanlarda, uzun mühlet oturarak ya da uzun müddet ayakta sabit duran bireylerde, çok dar kıyafet ve yüksek topuklu ayakkabı tercih edilen bireylerde görülmektedir” diye konuştu.
Belirtiler Günlük Ömür Kalitesini Etkiliyor
Varisin birçok belirtisinin olabileceğini aktaran Doç. Dr. Kahraman, ‘’Bacaklarda kramp ve ağrı, uyuşma hissi, kaşıntı, damarlarda belirginleşme, damarların deri üzerinden yeşil ve mor renklerde görülmesi… Varis belirtileri kişinin günlük hayat kalitesini değerli ölçüde bozan şikayetlerdir. Bu şikayetler şahıstan şahsa, varis oluşumunun yeri ve derecesine nazaran değişkenlik gösterebilir. Ayrıyeten yaz aylarında damarlardaki gevşemeye bağlı olarak damar dışına sızan sıvıların neden olduğu ağrı, yanma, kramp üzere yakınmalarda artma olabilir.’’ biçiminde konuştu.
Varis’te Bunlara Dikkat Edin
Varisin tedavi yollarına değinen Doç. Dr. Kahraman: ‘’Kilolu hastaların kilo vermesi, sigara içilmemesi, acı ve baharatlı besinlerden uzak durulması, topuklu ayakkabı ve dar giysiler giyilmemesi bu konuda değerlidir. Bu hastalık sıcak ortamlarda daha da şiddetleneceği için, çok sıcak suyla duş alınmamalı, kaplıca, hamam ve sauna üzere ortamlara girilmemeli, güneşlenmek gayesiyle bacaklar güneş altında uzun müddet tutulmamalıdır. Uzun müddet sabit bir formda ayakta ya da oturarak durulmamalı. Bu, kanın alt uzuvlarda birikici tesirini arttırır. Bacaklardaki kaslar çalıştıkça, pompa görevi görüp kanı kalbe yanlışsız yönlendirir. Bundan ötürü varis hastalarının hareketli olması önerilir. Tedavide bu tekliflere ek olarak ilaç, varis çorabı ve ameliyat seçeneği de vardır. Yıllardan beri inançlı ve tesirli olarak tercih ettiğimiz açık varis ameliyatının yani sıra; Radyo frekans sistemi ile varis tedavisi, lazerle varis tedavisii köpük tedavisi ( Skleroterapi), yapışkan ile varis tedavisi de vardır. Varis sorununun tedavisinde hangi sistemin tercih edileceği detaylı bir fizik muayene ile varisli damarların tespit edilmesine ek olarak damar patolojinin yerinin tespit edilmesi için yapılan görüntüleme testleri (Ultrasonografi, venografi,) sonucunda karar verilmektedir’’ sözlerini kullandı.
‘Varis Çorabı Kaliteli Olmalı’
Varis çorabı damarları bozulmamış olanlarda hami, damarları bozulmuş olanlarda da varisli damarları baskılayarak toparlanmasına katkı sağlayabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Kahraman, “Ayrıca damar dışına sıvı kaçışını da azaltarak hastaların semptomlarında önemli bir rahatlama sağlayabilir. Bu uygulama varis sorununun ilerlemesine karşı alınacak tedbirlerden biridir. Öncelikle kaliteli bir varis çorabı kullanılmalı, çorap sabah giyilmeli ve gece çıkarılmalıdır. Özelliğini vakitle kaybedeceği için 6 ayda bir yenisiyle değiştirilmeli, çorap çamaşır makinasında değil, elde sabunla yıkanmalı ve kuruturken askıya asılmadan kurutulmalıdır’’ biçiminde konuştu.
Varis tedavi edilmezse neler olabilir?
Varisin tedavi edilmediği takdirde ortaya çıkaracağı sıhhat sorunlarına değinen Doç. Dr. Kahraman, son olarak şunları söyledi:
‘’ Varis sorununda damarlar genişlemekte ve kıvrımlı bir hal almaktadır. Bunun sonucunda ise kan akışı yavaşlamakta ve kanın pıhtılaşma mümkünlüğü artmaktadır. Damar içi pıhtı oluşumu da hastalarda tahminen de yıllarca tedavi gerektirecek tromboflebit, derin ven trombozu ya da pulmoner emboli üzere önemli sorunlara neden olabilir. Birebir vakitte tedavi edilmeyen ve ilerleyen varis sorunlarında ciltte venöz ülser olarak tanımlanan yaralar oluşabilmektedir. Bu yaraların uygunlaşması ise epeyce güç ve uzun bir süreçtir.’’