Taksim Camisi’nde 17 Kişi Müslüman Oldu

#image_title

Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı üçgeninin odak noktasında yapılan cami, 28 Mayıs 2021’de ibadete açıldı.

Her gün çok sayıda farklı dilden, dinden ve ırktan insanın uğrak yeri olan bölgede bulunan cami, ziyaretçilerine hem ibadet hem ziyaret hem de kültür ve sanat faaliyetlerine yönelik ev sahipliği yapıyor.

Açıldığı günden bu yana milyonlarca kişiyi ağırlayan Taksim Camisi’nde yürütülen dini rehberlik faaliyetleriyle başka dinlere mensup 17 kişi İslamiyet’i seçti.

BÜTÜN BİLGİLERİ İÇEREN KİTAP SETİ HEDİYE EDİLİYOR

Cami Rehberi Bayram Gül, AA Muhabirine yaptığı açıklamada, Taksim Camisi’nde 2 yıldır görev yaptığını söyledi.

Bu sürede camide 17 kişinin İslamiyet’i seçerek Müslüman olduğunu anlatan Gül, “Bunların büyük çoğunluğunun ihtida merasimlerine katıldım. İnsanların İslamiyet’i seçtikten sonra büyük bir huzur ve dinginlik yaşadığını gözlemledim.” dedi.

Gül, Müslümanlığı seçen kişilerle istedikleri takdirde daha sonra da irtibatlarını devam ettirdiklerini ifade ederek, “Bunun en önemli sebebi kişi evet Müslüman oluyor ancak yaşamı neredeyse tamamen değişiyor. Bu süreç içerisinde gerek inanç konusunda gerekse de ibadetler konusunda birtakım soruları veya kitap ihtiyaçları olabiliyor. Biz elimizden geldiğince bu ihtiyaçlarına cevap vermeye gayret ediyoruz. Bu hususta camimizde resmi olarak cami rehberi kadrosunda naçizane ben görev yapıyorum.” diye konuştu.

İngilizce, İspanyolca, Rusça gibi çeşitli dilleri bilen ve ilahiyat donanımı olan öğrencilerin de camiye gelerek kendilerine bu konuda destek verdiklerini kaydeden Gül, “Biz camimizde Müslüman olan kardeşlerimize Diyanet İşleri Başkanlığımızın yayınlamış olduğu yaklaşık 14-15 kitaptan oluşan bir set hediye ediyoruz. Kişiler bu kitaplarda İslam hakkında A’dan Z’ye bütün bilgileri bulabilme imkanına sahip. Zaten eğer bunun dışında bir konu da gerçekleşirse biz kendileriyle irtibat halinde olduğumuz için bu sorunu da böyle aşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Taksim Camisi’nde 23 dilde Kuran-ı Kerim bulunduğunu, 8 dilde ise İslam hakkında bilgi veren broşürlerin olduğunu ifade eden Gül, şöyle konuştu:

“Yine camimizin giriş ve kafeterya kısmında iki tane dijital ekranımız bulunmakta. Biz bu dijital ekranlarda Diyanet İşleri Başkanlığımızın 35 dilde yayınlamış olduğu Kur’an-ı Kerim’i ve 19 dilde yayınlamış olduğu İslam hakkında bilgi veren broşürleri ve eserleri de QR kod yöntemiyle buraya gelen yabancı ziyaretçilerimizin hizmetine sunuyoruz. Yine ayrıca başkanlığımızın takdire şayan bir çalışması olan yedi dilde cuma hutbesinin de bu dijital ekranlarda gelen ziyaretçilerimize sunuyoruz.”

Ürdünlü Hristiyan’ın Müslüman olma hikayesi

İzinli olduğu bir gün camiye Ürdünlü bir Hristiyan’ın gelerek Müslümanlığı seçmek istediğini aktaran Gül, cami imamı ve müezzininin yardım ettiği olduğu o kişinin Müslüman olduğunu aktardı.

Durumu cami hocalarının kendisine iletmesinin ardından bu kişiyle irtibat kurduğunu ve ona “ihtida” belgesini verdiklerini söyleyen Gül, şunları anlattı:

“Sonraki süreçte ağabeyimize ibadetler ve inanç hakkında herhangi bir sıkıntısının olup olmadığını sordum. Ağabeyimiz de ibadet etmek istediğini ancak nasıl yapıldığına dair kısıtlı bilgisinin olduğunu söyledi. Özellikle kendisi namaz kılmak istediğini ancak bu konuda ciddi eksikliklerin olduğunu söyledi. Ben kendisine burada namazın nasıl kılındığını uygulamalı bir şekilde anlattım. Ağabeyimiz daha öncesinden birkaç sureyi de ezberlemişti. Ben bunu anlattıktan sonra ikindi namazı vakti girdi. Cemaatle birlikte namaz kılmak istedik. Ama yaşı biraz ileri olduğu için cemaate katıldığında olası bir hata yapmasına karşılık utandığını belirtti bana. Benim odamda müezzin mahfilinin hemen arka kısmında da cemaate katılma imkanımız bulunuyor. Ben burada cemaate katılabileceğimizi kendisine söyledim. Birlikte ikindi namazını kıldık.”

“Büyük bir manevi doygunluk yaşamıştım”

Namazı kıldıktan sonra bu kişinin gözlerinin dolduğunu aktaran Gül, “Ağlamaklı bir şekilde bana ‘Bayram ben bu duyguları sana anlatamam. Ben daha önce böyle bir duygu yaşamadım. Bunu anlatabilmem için, senin de anlayabilmen için ancak bu hissi yaşaman gerekiyor.’ demişti. O gün abimizle gün boyu birlikteydik. Ben o gün öğlen yemeği yemeyi unutmuştum. Unuttuğumu eve gittikten sonra akşam yemeği yiyeceğim esnada hatırladım. Büyük bir manevi doygunluk yaşamıştım.” diye konuştu.

Gül, bir süre daha Müslüman olan kişinin kendileri ile beraber Türkiye’de yaşadığını, o süreç boyunca ibadetler konusunda ona ders verdiklerini ve nasıl yapıldığını uygulamalı ve teorik olarak anlattıklarını söyledi.

CİDDİYET VE SAMİMİYET DİKKAT ÇEKİCİ

Bayram Gül, Müslüman olanlara neden İslamiyet’i tercih ettiklerini sorduğunu ve ibadetlerin ciddiyet içerisinde yapılması gerektiği yanıtını aldığını ifade etti.

Müslüman olanların kendisine, kilisede kadın-erkek birlikte ibadet yapabildiklerini, ayin esnasında telefonları çaldığında bakabildiklerini, birtakım şeyler ile uğraşabildiklerini aktardıklarını kaydeden Gül, bu kişilerin İslamiyet’te Müslümanların özellikle namaza durduğu zaman böyle şeylerle uğraşmadığını, tam bir teslimiyetle Allah’a yönelmesinin dikkatlerini çektiğini söylediklerini aktardı.

Gül, bu ciddiyet ve samimiyetin gayrimüslimlerin dikkatini çektiğini fark ettiğini sözlerine ekledi.

Exit mobile version