Edirne’nin tarih kokan toprakları, Subaşı Timurtaş Paşa’nın göz nuru olan Demirtaş Camisi’ne ev sahipliği yapıyor.
Karaağaç Mahallesi’nde, Türkiye-Yunanistan sınırına sadece bir taş atımı kadar yakın konumuyla dikkat çeken bu eşsiz yapı, 15. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı döneminde inşa edildi.
İnşa edildiği dönemde çevresinde köyler bulunan camiye bugün yakın bir yerleşim alanı bulunmuyor.
Caminin çevresinde tarım alanları, şantiyeler ve sınır birlikleri yer alıyor.
Zaman içinde minaresi yıkılan ve kullanılamayan cami Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2008 yılında restore edildi.
Tarihi cami, 15 yıldır cuma namazlarında, teravih namazlarında ve bayramlarda ibadete açılıyor.
Emekli İmam İmamlığa Gönüllü Devam Ediyor
Camide uzun yıllar imamlık yaptıktan sonra emekli olan Ayhan Günay, AA muhabirine, gönüllü hizmetinin sürdüğünü söyledi.
Yerleşim yerine uzak kaldığı için caminin belli günler açıldığını ifade eden Günay, “Zamanında burada bir köy varmış. Köy sakinleri o zamanlar namaz vakitlerinde gelip ibadetlerini yapıyormuş. Köy zamanla yok oluyor. Camiye şu anda en yakın yerleşim yeri olan 1 kilometre mesafede.” dedi.
Günay, cuma günlerinde cemaatle birlikte tarihi camide namaz kıldıklarını belirtti.
Caminin maneviyatını yaşatmak ve manevi havasını hissetmek için çaba sarf ettiklerini anlatan Günay, “Ecdat yadigarı tarihi bir cami. Manevi yönden insana huzur veren bir eser. Cami, Yunanistan sınırına yaklaşık 1 kilometre mesafede. Meriç Nehri’ne de yakınız. Etrafında evler yok.” değerlendirmesini yaptı.
“Kendimizi camiye adadık”
Karaağaç Mahallesi sakinlerinden Dilaver Kokala ise tarihi caminin cemaatiyle güzel olduğunu dile getirdi.
Caminin geleceğe taşınmasını istediklerini ifade eden Kokala, “Kendimizi camiye adadık. Otunu biçiyoruz, fidanlarını dikiyoruz, cemaat olarak camimize sahip çıkıyoruz. Restore edildiğinden beri arkadaşlarla camiye geliyoruz. Burada gönüllü olarak bulunuyoruz.” diye konuştu.
Sabri Deniz de camiyi cemaatsiz bırakmamak için çaba sarf ettiklerini belirtti.
Ecdat yadigarı camide ibadet etmenin manevi hazzını yaşadıklarını vurgulayan Deniz, “Cami cemaatsiz kalmasın diye buraya geliyoruz. Arkadaşlarla toplanıp burada cuma namazını kılıyoruz. Bayram namazları ve teravihlerde buradayız.” ifadelerini kullandı.