İHKİB Başkan Yardımcısı Paşahan’dan ABD’ye hazır giyim ihracatının 10 kat artabileceği değerlendirmesi: haberi

MÜCAHİT ENES SEVİNÇ – İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, “ABD her yıl ortalama 100 milyar dolarlık hazır giyim ithalatı yapıyor, buradan aldığımız pay yüzde 10'a çıkarsa, ihracatımız 10 milyar dolar olabilir” dedi.

AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği verilere göre, Hazır Giyim ve Konfeksiyon ihracatı bu yılın ilk 2 ayında 2 milyar 770,5 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Hazır Giyim ve Konfeksiyon sektörünün ABD'ye dış satımı yılın 2 ayında ise 135 milyon dolara ulaştı.

Sektör, 2024 yılının tamamında 213 ülkeye 17 milyar 920 milyon dolarlık hazır giyim ihracatı gerçekleştirirken, ABD'ye yapılan ihracat 856 milyon dolar oldu.

Söz konusu dönemde sektörün ihracatında ABD'nin payı yüzde 4,8 olarak kayıtlara geçti.

İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin toplamda yıllık 1,5 milyon ton pamuk ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bunun yarısını kendi kaynaklarımızdan sağlıyoruz diğer yarısını ise ithalat yoluyla elde ediyoruz. İthal ettiğimiz 750 bin ton pamuğun ise yaklaşık 400 bin tonunu ABD'den alıyoruz.” bilgisini verdi.

– “Avrupa'da yaşadığımız o daralmayı ABD tarafından kapatırız”

ABD'nin Türkiye'den ithal ettiği hazır giyim ürünlerine yüzde 16 ila 32 oranında vergi uyguladığını hatırlatan Paşahan, şöyle konuştu:

“İhraç ettiğimiz ürünlerde ortalama yüzde 25 gibi bir vergi alınıyor, yani bir ürünü 10-12,5 dolara gönderdiğimde, bu vergiler olmazsa 10 dolara düşecek. Yani yüzde 25 aşağı düşmüş olacak. Dolayısıyla Amerika ile yapacağımız iş birliği bu şekilde yapılmalı. Biz Amerika'dan aldığımız 400 bin ton pamuğu, vergisiz olarak Amerika'ya hazır giyim ihracatı şeklinde göndermiş olacağız. Böylelikle fiyatlarda yüzde 25 gibi bir indirim sağlanacak ve fiyat konusunda daha fazla rekabetçi olacağız ki çok rahatlıkla fiyat tutturabiliriz. ABD'ye ihracatımızı bu şekilde düzenlemiş olursak halihazırda 2024'te yaptığımız 856 milyon dolarlık hazır giyim ihracatımızı 10 kat artırarak 10 milyar dolara yakın seviyelere yükseltmiş oluruz. Söz konusu çalışmamızı tamamlayarak ilgili bakanlıklara dosyamızı ilettik.”

Paşahan, ABD'nin sektör için önemli bir pazar olduğunu ve bunu yaptıkları çalışmayla ortaya koyduklarını dile getirerek, “Önümüzdeki dönemde eğer gerçekten bir yol alırsak, şu an Avrupa'da yaşadığımız daralmayı ABD tarafından kapatırız diye düşünüyorum.” dedi.

– “Artık yeni bir yol haritası belirlemeliyiz”

Paşahan, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret savaşlarını başlatması ve Avrupa Birliği'ne (AB) ek gümrük vergisi planlamasının sektörün ihracatını olumsuz etkileyebileceğini belirterek, “Bizim pazarımızın yüzde 70'i Avrupa olunca ister istemez etkileneceğiz ama ben işin orasında değilim. Türkiye, 1980 yılından bu yana hazır giyim ihracatı yapıyor. Esas itibarıyla bu vergiler bugün konulur yarın kaldırılır hiç sorun değil. Artık yeni bir yol haritası belirlemeliyiz.” diye konuştu.

Türkiye'nin jeopolitik konumu bakımından Avrupa'ya yakın olduğunu ve birçok bölge ülkesine hızlı tedarik sağlayabildiğini ifade eden Paşahan, şunları kaydetti:

“Sektör olarak 20 milyar dolara yakın bir ihracatımız var. Biz birçok anlamda diğer üretim yapan ülkelere göre avantajlıyız. Gerek kalitemizle gerekse tasarım konusunda önemli bir yerdeyiz. Eğer kur, maliyet artışlarına kıyasla bir dengede olursa sektörümüzün eskiden gördüğü rakamlara ulaşmamız zor değil. Uzun yıllardır çalıştığımız yurt dışındaki müşteriler fiyat odaklı hareket ediyor. Bizim işçi maliyetlerimiz 2022'de 650-700 dolar civarındayken şu an 1300-1500 dolar arasında seyrediyor. Biz bu maliyetleri 1000 doların altına çekemezsek başka ülkede üretim yapan firmalarla rekabet edemeyiz.”

Türk markalarının yurt dışına açılmaları için sürekli işbirliği yaptıklarını hatırlatan Paşahan, “100 ülkede yaklaşık 4 bine yakın mağazamız ve 10 binin üstünde satış noktası var. Bugün markalaşma tarafında önemli bir yere geldik ama daha da ilerleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.