İstanbul’un kalbinde şefkat vahası: Darülaceze 130 yaşında haberi

Yayın: 08:22 - 31.01.2025
Güncelleme: 08:22 - 31.01.2025

MÜCAHİT TÜRETKEN – İstanbul'un en merkezi konumlarından Şişli'de tarihi yapıları ve yeşil alanıyla adeta bir vahayı andıran Darülaceze, 130 yıldır kimsesizlere şefkat yuvası oluyor.

Darülaceze, Osmanlı-Rus Harbi döneminde İstanbul'da göçlerle artan nüfusla birlikte sokaklarda başıboş gezen kimsesiz çocukları, cami avlusunda yatan muhtaçları bir araya toplayıp ıslah ederek zanaat sahibi yapmak, kimsesizlerin huzur içinde yaşamalarını sağlamak amacıyla Sultan 2. Abdülhamid'in şahsi servetiyle alınan arazide halkın da desteğiyle 1895'te açıldı.

Kesintisiz 130 yıl boyunca kimsesizlere, yaşlılara, bebeklere ve hastalara sunduğu bakım ve desteklerle İstanbul'un şefkatli yüreği olmayı başaran Darülaceze, aynı misyonla hizmetlerini sürdürüyor.

Kurumun tarihini ve yaptıkları çalışmaları AA muhabirine anlatan Darülaceze Başkanı Esra Ceceli İslam, İstanbul'un işgal altında olduğu dönemlerde dahi hizmet veren Darülaceze'nin 130 yıldır ihtiyaç sahiplerinin yanında olduğunu söyledi.

Darülaceze’nin sadece bir huzurevi olmadığını vurgulayan İslam, “Darülaceze, aynı zamanda bir sosyal hizmet kurumu. Bağışçılar ve hayırseverlerin katkılarıyla hem yaşlılara hem de çocuklara yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunuyoruz.” dedi.

Bugün daire adı verilen 8 ayrı binada 400 kişiye hizmet verdiklerini ifade eden İslam, bunların içinde sayıları 20 ila 30 arasında değişen 0-3 yaş grubu bebeklerin de olduğunu dile getirdi.

Birçok hizmeti bünyelerinde verdiklerini belirten İslam, “Burada sadece bakım değil, aynı zamanda sağlık hizmetleri de veriyoruz. Darülaceze'nin içinde bir polikliniği, bir tıp merkezi var. Burada fizik tedaviden dişe, genel kontrollerden diğer sağlık hizmetlerine kadar karşılamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda bir rehabilitasyon merkezimiz var. Burada meslek edindirme amacıyla düzenlenmiş marangozhane, elektrik atölyesi, çorap atölyesi gibi atölyeler var.” ifadelerini kullandı.

– “İmkanı olanın imkanı olmayanı desteklediği bir model”

Geçmişte kuruma gelen gençlerin bu meslek atölyelerinde yetişip iş güç sahibi olduğunu anlatan İslam, sonrasında ise Darülaceze’den ayrılarak kendi yuvalarını kurduklarını belirtti.

Darülaceze'nin kurulduğu dönemden beri aynı nizamnameyle yönetildiğini aktaran İslam, “Bu belgeye göre bizim iki kabul usulümüz var. Biri, ailesi, çocuğu, maddi imkanı olmayan kişilerin bakılması ve kabulü. Bir diğeri ise kimsesi kalmamış ama maddi imkanı olan kişilerin de bunları kuruma bağışlaması usulüyle burada ömür boyu bakımlarının sağlanması. Bağışlar yoluyla olan sistem o devirde kurulmuş, imkanı olanın imkanı olmayanı desteklediği bir model.” diye konuştu.

Darülaceze'nin devlet bütçesinden destek almadan kendisini idame ettiren bir kurum olduğunu vurgulayan İslam, yapılan bağışlarla ihtiyaç sahiplerine hizmet verdiklerini aktardı.

Darülaceze'nin kuruluşundan bu yana hiçbir zaman ırk, din gibi ayrımlarda bulunmadığını vurgulayan İslam, şöyle konuştu:

“Darülaceze'nin kapısı herkese açık. Bizim kapıdan ana avluya girdiğimizde karşımıza büyük bir dikili taşımız gelir. Bu dikili taşın bir özelliği var. Sağda Darülaceze'nin -aslında İstanbul'un en küçük selatin camisi diyorum ben oraya- minik güzel bir camisi var. Sağ tarafta bir cami, sol tarafta da bir kilise ve bir havra var. Camiye de kilise ve havraya da aynı uzaklıkta bir dikili taş var tam ortada.”

Darülaceze'ye kendi isteğiyle gelen insanların, varsa akıllarındaki şüphenin kısa sürede ortadan kalkarak mutlu olduklarını ifade eden İslam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sabah yine daireleri dolaştığımda yüzlerindeki mutluluktan da bunu anlıyorum. Yani imkanı olmayanlar da geldiklerinde burada bir nevi rehabilite oluyorlar. Bir imkanı olup onu bağışlamak suretiyle burada kalanlarda da bir hüzün yok. Çünkü biz onların ailesi oluyoruz burada. Gayet iyi bakılıyorlar. Bütün ihtiyaçları karşılanıyor. Buradaki rehabilitasyon imkanlarıyla da günlerini dolu dolu geçiriyorlar. Darülaceze'nin bulunduğu yere biz bir nevi vaha diyoruz. Şişli'nin ortasında, aslında plazaların arasında kapısından girdiğinizde çok güzel çınarların altında büyük bir avluyla karşılaşıyorsunuz. Bu kadar güzel bahçeli bir yeri İstanbul'da bulmak kolay değil. Özellikle bahar ve yaz aylarında sakinlerimiz bahçede çok mutlular. Kışın da tarihi binalarımız hem konforlu hem büyük ve geniş.”

– Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri'nde Alzheimer, demans özel bakım merkezi açılıyor

İslam, Darülaceze'nin 2023'ün sonlarında Arnavutköy'de hizmete açtığı Darülaceze Yaşam Şehri'nin ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde modellenmiş sosyal hizmetin ileriye dönük yüzü olduğunu söyledi.

Çok titiz bir çalışmayla hazırlanan binaların teşrifatlarının da yaşlılara en uygun malzemelerle hazırlandığını belirten İslam, şunları aktardı:

“Yaşam şehrinde Darülaceze geleneği devam ediyor. İhtiyaç sahiplerinin bakıldığı büyük bir alan mevcut. Ayrıca Darülaceze'nin ruhundan gelen imkanı olanların imkanı olmayanları destekleme ilkesinden yola çıkarak, Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri'nde bağışçı bloklarımız da olacak. Bunun dışında da aslında şu anda çok önemli bir ihtisas bakım merkezi de açılıyor. Burası Alzheimer, demans özel bakım merkezimiz. Dünya standartlarında hizmet veren çok özel bir bölüm orada gerçekleşiyor.”

Darülaceze'ye vatandaşlar, her kademeden öğrenciler hatta tarihi bir alan olması dolayısıyla turistlerin de ziyarette bulunduğunu bildiren İslam, pazartesi günleri hariç her gün ziyaretçi kabul ettiklerini söyledi.

Darülaceze sakinlerinin bu durumdan mutlu olduğunu aktaran İslam, “Özellikle bayram günleri vatandaşlarımız kendi büyüklerini ziyaret eder gibi geliyor. Böyle zamanlarda Darülaceze dolup taşıyor. Biz de bundan çok mutluyuz. Kendilerini ziyarete gelen insanları görmek, yaşlılarımızı en çok mutlu eden şey.” dedi.

Darülaceze'nin sürdürülebilir bir sosyal hizmeti verebilmesi için bağışların önemine işaret eden İslam, vatandaşları ve iş dünyasını kurumu desteklemeye davet etti.

Exit mobile version