Mutasavvıf, müfessir ve şair İsmail Hakkı Bursevi'nin vefatının 300. yılı sebebiyle düzenlenen “Bursevi'nin Kaleminden” hüsnühat sergisi Rami Kütüphanesi'nde sanatseverle buluştu.
Sergide, İsmail Hakkı Bursevi'nin kaleminden çıkan ve hüsnühat sanatının nadide örnekleri arasında gösterilen eserler yer alıyor.
Etkinlik, Rami Kütüphanesi ev sahipliğinde, Bursa Valiliği himayesinde, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi, Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi ve İsmail Hakkı Bursevi Platformu iş birliğiyle gerçekleştiriliyor.
Serginin açılışında konuşan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa'nın Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna ev sahipliği yaptığını belirterek “İstanbul'u fetheden akıl Bursa'da inşa edilmiştir. Osmanlı, sadece şehirler değil, gönüller inşa etmiştir. Emir Sultan'dan Somuncu Baba'ya, Aziz Mahmud Hüdayi'den İsmail Hakkı Bursevi'ye kadar birçok isim, bu gönül inşasının birer örnekleridir. Biz de Yıldırım Belediyesi olarak geçmişten aldığımız ilhamla hem şehrimizi hem gönülleri inşa etmeye çalışıyoruz. Bu etkinlik de bunun en güzel ifadelerinden birisidir.” ifadelerini kullandı.
– “Söylediklerini gelecek nesillere aktarmak en önemli görevlerimizdendir”
Rami Kütüphanesi Müdürü Ali Çelik, kütüphanelerin ifade ettiği anlamın farklılaştığına dikkati çekerek “Kütüphaneler eskiden bilginin arandığı yerlerken şimdilerde bilginin üretildiği mekanlara dönüşmüştür. Rami Kütüphanesi de bilginin üretildiği ve kamuya sunulduğu bir mekan olmayı kendisine misyon edinmiştir. İsmail Hakkı Bursevi'nin kendi hatlarından oluşan bu sergi de Rami Kütüphenesi'nin misyonunu hizmet eden önemli bir faaliyettir. İsmail Hakkı Bursevi, Osmanlı'dan devraldığımız irfan geleneğinin önemli bir temsilcisidir. Dileğimiz, bu serginin Bursevi'nin tanınmasına vesile olmasıdır.” dedi.
Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer de 2025'in “İsmail Hakkı Bursevi Yılı” olması için müracaatta bulunduklarını vurgulayarak “Vefatının 300. yılının resmi olarak İsmail Hakkı Bursevi'ye tahsis edilmesi önemlidir ama bu olmasa bile onunla ilgili çalışmların yapılmaması gerekmektedir. Rami Kütüphenesi'nde düzenlenen sergi de bunun bir ifadesidir. Sergimizde 35 önemli tablo var. Bursevi'nin vefatının 300. yılı vesilesiyle onun söylediklerini hem anlamak hem de gelecek nesillere aktarmak en önemli görevlerimizdendir.” diye konuştu.
– “Farklı mekanlarda anılması onun büyüklüğünün bir göstergesidir”
İsmail Hakkı Bursevi Platformu Başkanı Doç. Dr. Murat Yurtsever, Bursevi'nin çok yönlü bir şahsiyet olduğunun altını çizerek “Burada büyük bir zatın huzurunda bir araya geldik. Bursevi'nin daha çok bilinmesi, sevilmesi ve tanınması için bu platformu kurduk. Çok sayıda kurum ve kişi bizlere destek verdi, hepsine teşekkür ediyoruz. Buradaki eserler, daha önce Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sergilendi. Bu kıymetli eserlere ev sahipliği yapan Rami Kütüphenesi'ne çok teşekkür ediyorum. İsmail Hakkı Bursevi, bu tabloların her birinin bir lütf-u ilahi olduğunu söylüyor. Biz de onun sözünü hatırımızda tutarak bu hatları anlamaya çalışmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Namlı, İslam geleneği içinde, “marifetullaha erenlerin hakikatle buluştuğunu”nun kabul gören bir durum olduğunun altını çizerek “Bursevi Hazretleri de bu lütfa mazhar olmuştur. Onun şeyhi Kutup Osman Efendi, hazreti, 'Şehvet-i kelam'dan sakın!' diye uyarmıştır. Bursevi de bu uyarıya bütün hayatı boyunca uymaya çalışmıştır. O, Bursa'yla sınırlandırılamayacak kadar büyük alim, mutasavvıf ve hattattır. Bursevi bereketli, velut bir zattır ve farklı mekanlarda anılması onun büyüklüğünün bir göstergesidir.” dedi.
– “Bursevi, bu toprakları mayalayan, bize vatan kılan, insan olmamızı sağlayan erlerdendir”
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Bilal Kemikli, İsmail Hakkı Bursevi'nin “ulu bir dağ” olduğunu dile getirerek “Bizler, bu yüce dağı uzaktan seyreden aciz kullarız. Bursevi kimdir? O, önemli eserler vermiş velut bir müellif, bir sanatkar, hattat ve bestekar ama en önemlisi hikmet ehli, Allah dostu, bir sufi ve mürşid-i kamildir. İnsanların sözünün tesiri hikmetten, hikmet ise 'sınırını bilmek'ten ve kendini tanımaktan neşet eder. Bursevi, kendini tanıyan, Allah'ı bilen, sözü hikmetli bir zattır ve onun sözünün tesiri, bizi bugün burada buluşturmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kemikli, Bursevi'den öğrenilecek değerlerin başında onun bir “yolcu” olduğunu bilmesinin geldiğini ifade ederek şunları kaydetti:
“O, fiziksel olarak birçok yer gezmiş, Bulgaristan'dan Kahire'ye kadar ilim dünyasında dolaşmış bir isimdir. Asıl önemli olan ise 'sefer der-vatan'dır, yani kendi iç aleminde yapılan yolculuktur. Bursevi de bunu hakkıyla yapan bir zattır. Mana erleri ölmezler, onların ruhaniyetleri diridir. Bizler dünya yolculuğumuzun selameti için mana erlerinin, Allah dostlarının rehberliğine muhtacız. Bursevi, bu toprakları mayalayan, bize vatan kılan, insan olmamızı sağlayan erlerdendir.”
Prof. Dr. İsmail Kamil Yılmaz ise şehirlere ruh veren asıl unsurun orada yaşayan önemli isimler olduğuna işaret ederek “Bursa, Emir Sultan'dan Üftade'ye kadar önemli zatların yaşadığı bir beldedir ve bu güzide şehrimizin manevi iklimi böylece oluşmuştur. İnsanın yaradılış gayelerinden birisi de 'inşa' faaliyetidir. Bu hem fiziksel hem de manevi bir imardır, gönül imarıdır. Bursevi gibi isimler mekanı, gönülleri imar eden zatlardır. Bizlere düşen de onların gösteridiği yolda bu emaneti korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır.” dedi.
Sergi, 19 Şubat'a kadar ziyarete açık olacak.