Otomotiv sektörünün “itici gücü” tedarik sanayisinde 16 milyar dolara yakın ihracat hedefi haberi

Yayın: 08:30 - 23.02.2025
Güncelleme: 08:30 - 23.02.2025

CEM ŞAN – Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Türkiye'nin otomotiv sanayisinin itici gücü olan tedarik sanayisinde özellikle satış sonrası pazarında büyüme olduğunu, bu yıl 15-16 milyar dolar aralığında bir ihracat rakamına ulaşılacağını bildirdi.

Çelik, AA muhabirine, otomotiv endüstrisinin hem ana sanayi ihracatını hem de tedarik sanayi ihracatını barındırdığını ifade etti.

Ana sanayide binek, hafif ticari araç, eşya taşımaya mahsus araçlar, midibüs, minibüs ve otobüs gibi sınıfların yer aldığını belirten Çelik, tedarik veya yan sanayide ise orijinal araç üretici firmalarına satış sonrası pazarı diye adlandırılan kullanımdaki araçlar için yedek parça ürünlerinin ihracatının yapıldığını aktardı.

Geçen yıl bu alt grupların hepsinde ihracat artışı kaydettiklerini hatırlatan Çelik, dış satımda en önemli alt grubun ise tedarik sanayisi olduğunu vurguladı.

Çelik, geçen yıl 37 milyar 211 milyon 661 bin dolarlık ihracatla tüm zamanların rekorunu kıran otomotiv sektörünün bu dış satımının yaklaşık yüzde 40'ını tedarik sanayisinin gerçekleştirdiğini dile getirerek, tedarik endüstrisinin 2024'te yüzde 5,18 artışla 14 milyar 879 milyon 114 bin dolarlık dış satıma imza attığını belirtti.

Tedarik sanayisinde geçen yıl, en çok ihracatın 3 milyar 179 milyon dolarla Almanya'ya yapıldığını anlatan Çelik, ikinci sıradaki ABD'ye dış satımın yüzde 20 artarak 1 milyar doları aştığını ifade etti.

– “Özellikle satış sonrası pazarında büyük ihracat değerlerine ulaşacağımızı düşünüyoruz”

Çelik, otomotiv sektörüne en büyük katkıyı tedarik sanayisinin verdiğine değinerek, “Devamında binek ve ticari araç grupları geldi. Türkiye otomotiv endüstrisinin tabana yayılan bacağı tedarik sanayi ve tedarik sanayi ihracatının belirli oranda artış gösteriyor olması önemli çünkü tedarik sanayisi, ihracatçı sayısının çok fazla olduğu ve istihdama da etkisinin çok daha yüksek olduğu sektör. Biz tedarik sanayisini çok fazla önemsiyoruz.” diye konuştu.

Tedarik sanayisinin de kendi içinde ikiye ayrıldığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

“Türkiye tedarik sanayisi, OEM (ana sanayi) yani orijinal araç üretici firmalarına ve aftermarket yani satış sonrası pazarına parça ihraç ediyor. Özellikle satış sonrası pazarına ihracat yapan tedarik sanayimizde inanılmaz bir dinamizm ve büyüme var. Bu çerçevede satış sonrası pazarında önümüzdeki yıllarda çok daha büyük rekor ihracat değerlerine ulaşacağımızı düşünüyoruz.”

– “Satış sonrası pazarı tarafında büyümeler çift haneli”

Türkiye'nin otomotiv endüstrisinde en fazla ihracatın tedarik sanayisinde gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Türkiye'nin otomotiv üreticisi ve ihracatçısı bir ülke olmasını sağlayan en önemli unsur aslında ekosistemi. Ekosistemi içinde barındıran tek başına ana sanayi değil. Aslında arkasındaki itici güç tedarik sanayisi. Tedarik altyapısının gelişmesiyle özellikle 2000'li yılların ilk 10 yılında Türkiye'de tedarik endüstrisinde eksponansiyel yani katlanarak bir büyüme gerçekleşti. 2000'li yılların ikinci 10 yılında ise özellikle aftermarket yani satış sonrasında çok büyük bir büyüme gerçekleşti. Şu an satış sonrası tarafında büyümeler çift haneli.”

– “Yüzde 80 yerliliğe ulaşan Türkiye'de araçlarımız var”

Çelik, Türkiye'deki otomotiv yatırımlarında tedarik sanayisinin önemli bir etkisinin olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

“Tedarik endüstrisi Türkiye'deki otomotiv endüstrisinin gücünü barındırıyor. Otomotiv endüstrimizin 2025 yılı ihracat hedefini 39 milyar dolar olarak belirlemiştik. Tedarik sanayinin toplam otomotiv ihracatından ortalama yüzde 40 pay aldığını göz önünde bulundurarak, 2025 yılında tedarik sanayinde 15-16 milyar dolar aralığında bir ihracat rakamına ulaşılacağını öngörüyoruz. Türkiye'deki OEM yatırımlarının arkasında tedarik ekosisteminin gücü var. Burada çok önemli seviyelerdeyiz. Yüzde 80'lere varan araç içi parçaları üretebilme kabiliyetine sahibiz. Yani yüzde 80 yerliliğe ulaşan Türkiye'de araçlarımız var. Otomotivde çok önemli bir dönüşüm var. Çeşitli riskler barındırıyor. En önemli risk bildiğiniz gibi elektrikli araç dönüşümü. Bununla paralel otonom sürüş kabiliyetine sahip araç dönüşümlerinde de araçların parçaları değişiyor. Bazı ürün grupları yok oluyor, bazı ürün grupları daha fazla kullanılmaya başlayacak ama tedarik sanayinin buna da adapte olabileceğini düşünüyoruz.”

Exit mobile version