Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) bünyesinde faaliyetlerini sürdüren PSM Atölye'nin “Kısık Ateşte Düdüklü Tencere” oyunu 23 Mart'ta yeniden sanatseverlerle buluşacak.
Oyunda “Kader aileden gelen bir miras mıdır?”, “Sonsuz bir uyku insanı dinlendirir mi?”, “İnsan hiç tanımadığı bir kişiye benzer mi?” sorularına cevap aranıyor.
PSM Atölye'nin dramatik yazarlık, tiyatro yönetmenliği ve tiyatro yapımcılığı alanlarında dersler sunarak ortaya çıkardığı projelerden biri olan eser, profesyonel anlamda seyirciyle buluşan ilk PSM prodüksiyonu olarak sahneleniyor.
Emir Taha Sarı'nın kaleme aldığı, İrem Kalaycıoğlu'nun yönettiği, Aylin Alıveren'in dramaturjisini üstlendiği oyunda, Emre Yıldızlar, İlyas Özçakır, Gül Doğa Selvi, Ferhat Teymur, Onur Akbay ve Yusuf Sarıaslan rol alıyor.
Oyunun yazarı Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atölyedeki yazım sürecinin keyifli bir şekilde ilerlediğini belirterek, “Öğrencisi olarak da benim çok ama çok eğlendiğim bir süreçti. İşten de bağımsız olarak atölye de çok güzeldi. Günün sonunda işi yavaş yavaş büyütmeye başladığımızda Aylin Alıveren süpervizörümüz olmuştu. Onunla beraber büyüttük. Metnin başındaydım. Birkaç ay boyunca metni çalıştım. Benim için inanılmaz stresli bir süreçti. Çünkü işin kusursuz, güzel olmasını istiyorduk. Günün sonunda bence güzel bir metin çıktı.” dedi.
İlk başta oyunun kıssalar olarak sunulduğunu aktaran Sarı, “Seyirciden çok güzel reaksiyon geldi. Biz açıkçası zaten işe inanıyorduk. Arkasındaydık ama seyirciden böylesine bir sevgi yağmuruna tutulmayı hiç beklemiyorduk. Seyirci de çok beğendi. Biz ekipçe inanılmaz heyecanlıyız. Benim için hem öğrencisi olarak hem de işin içindeki yazar olarak çok özel bir deneyimdi.” diye konuştu.
– “Sorularla dolu, kara komedi üzerinden ilerleyen eğlenceli bir oyun”
Sarı, Bekir'in klasik bir günüyle oyunun başladığını ve beyefendiden gelen çok basit bir isteği yapamayışıyla kara komedinin ortaya çıktığını söyledi.
Yazarken düşündüğü sorulardan yola çıktığına değinen Sarı, şu bilgileri verdi:
“Niyetim cevap bulmak değildi. Bekir üzerinden biraz olsun kafamı aydınlatmak istiyordum. Seyirciye o soruyu yöneltmek istiyordum. Benim yazar olarak niyetim, oyun bittiğinde seyirci kapıdan çıktığında, kendisi bu soruları yine kendisine sorsun. Genel olarak bu oyunu da komedi, kara komedi üzerinden yazdım çünkü bence oyunun matematiği ve temasına da çok uyan bir işti bu. Sorularla dolu, kara komedi üzerinden ilerleyen eğlenceli bir oyun. Bekir'in kaos dolu bir gecesine çağırıyor seyircimizi.”
– “Korkularla başladığımız bir süreçti ama yolda her şeyi deneyimleyerek bulduk”
Yönetmen İrem Kalaycıoğlu da oyunun çok keyifli geçtiğini ve bir sonraki gösterim için çok heyecanlı olduğunu aktararak, “Süreç çok keyifliydi. Oyunun karşılıklı, büyük kolektif bir üretimle çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim. Çok keyifli, öğretici bir süreçti. Ortaya da böyle güzel bir iş çıktığı için çok mutluyuz. Böyle de devam edeceğine inanıyoruz açıkçası.” sözlerini sarf etti.
Ekipte birçok kişinin ilk deneyimi olduğunu aktaran Kalaycıoğlu, “Sahne arkası ekipte Emir'in yazarlık yaptığı, sahnelenen ilk oyunu. Benim yönettiğim ilk oyun. Dolayısıyla çok korkularla başladığımız bir süreçti ama yolda, her şeyi deneyimleyerek bulduk ki dönüp baktığımda, olumsuz diyebileceğim hiçbir şey kalmadı. Bence ekip olup, herkesin de işi sahiplendiği bir işin konu ne olursa olsun, çok da kötü olması mümkün olmuyor.” açıklamasında bulundu.
Kalaycıoğlu, oyunun mutfakta geçtiğine değinerek, “Şefimizin bir gününü izliyoruz. Fakat şefimizin bu gününde hem mesleğiyle hem kendi hayatıyla ilgili sorgulamalarıyla baş başa kalıyoruz. Onunla birlikte bütün gittiği düşüncelere, sanrılara gidiyor, geri geliyoruz ve bütün bunları da aslında mutfağın kaosu içinde görüyoruz. Biz süreçte de bunu deneyimlerken aslında mutfağın ne kadar güzel bir araştırma alanı olduğunu gördük. Mutfaktaki o kriz kaos aslında günlük hayatımızdaki birçok şeye çok benziyor ve o kaosun içinde kendimizi bulabiliyoruz. Bence Bekir Şef üzerinden de o mutfağın dinamiğinde bizi alıp götüren o kaosla her birimiz kendi hayatlarımıza da böyle bir gidip geliyoruz. En azından ben böyle hissediyorum.” görüşünü paylaştı.
Oyun, 23 Mart ve 20 Nisan'da matine/suare olarak Zorlu PSM %100 Stuido'da sahnelenecek. Biletlere “passo.com.tr”den ulaşılabilir.